
F-22 çift motorlu uçaklarda devri değiştirme amacı ile çok üstün özellikleri olması hedeflenerek üretilmiş, çağa ayak uydurmuş fakat istenilen üstünlüğü sağlayamamış, yine de yeni bir dönemin açılmasına sebep olmuş bir savaş uçağıdır.
Küresel tehditlerde, öncü ve ilk saldırı birimi olarak kullanılması
planlanan uçak görevlerinde beklentileri karşılamış fakat fiyatı nedeni
ile her ülkenin envanterine girememiştir.

Tasarım
olarak düzenli ve estetik görüntüsü aynı zamanda radar okumalarında da
avantaj sağlamasına olanak vermiştir. Genelde kanat altına takılan yakıt
depoları ve silahlar, F-22′de kanat altında değilde, uçak içindeki
bölmelere yerleştirilmiştir. Uçak içindeki cephane radara yakalanmasını
azalttığı gibi aerodinamik bir yapı kazandırarak uçuş sırasındaki
sürtünmeleri azaltarak hem hızı, hemde menzili olumlu yönde artırmıştır.
Çift motorlu olan F-22, nozzle’lerin hareketli olmasından dolayı diğer
savaş uçaklarına oranla(f-35 hariç) daha keskin dönüşler ve
manevralarına olanak sağlamaktadır.

İt
dalaşı oyunlarında ve ani konum değiştirme durumlarında diğer uçaklarla
kıyaslanamayacak derecede üstünlük sağlamıştır.Radara yakalanma
olasılığı düşük olan bu uçak “ESM” olarak bilinen pasif algılama
sistemlerince çok rahat izlenebilmekte ve yeri belirlenebilmektedir.
“Lockheed Martin” firması tarafından üretilen uçakta silah sistemleri de
hedeflenenden az sayıda kapasite edilmiştir. Uçak tehditlerine karşı
havadan havaya 6 adet AIM 120c ve 2 adet AIM 9 olmak üzere 8 adet,
havadan karaya kullanılmak üzere yine 2 adet AIM 120c ve 2 adet AIM 9
kullanılmakta ilave olarak ise 100lb JDAM füzeleri ve bombaları
taşıyabilecektir.
Üretimi sınırlı olan f-22 ülkemiz envanterine yer edinememiştir, ABD
donanmasında ve saldırı bölgelerindeki üslerde öncü ve destek olarak
hazır halde kullanılmak üzere yüzlerce f-22 hazır ve çalışır durumda
bekletilmektedir. F-16 dan çok üstün olarak gösterilen F-22 yeni nesil
savaş uçağı olan F-35 e de tahtını vermeyecek gibi görünmektedir.
Yaşanan aksilikler ve çıkan ekstra masraflar F-35 i daha seri üretime
geçmeden tüm anlaşmaların bozulma noktasına gelmesine kadar götürmüştür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder