Hipnoterapi hipnoz ile tedavi anlamında gelmektedir. Kökeni hipnoza dayanmaktadır. Hipnoz, bir kişiyi ve ya bir bir grubu söz, bakış, telkin ve benzeri yollarla geçici bir süre etki altına almaktır. Yapılan hareketler yapaydır. Bundan dolayı hipnoz, yapay hareketlere kişide oluşturulmuş ruh haki olarak tanımlanabilmektedir. Hipnoz bir uyku durumudur. Bu uyku durumda kişi dikkatini belli bölgelere yogunlaştırmakta ve bilinçaltını aktif hale getirmektedir.
Hipnoterapi hastalıklarda uygunlanan bir yöntemdir. Hipnozun genellikle ruhsal hastalıklarda uygulanmasıyla gerçekleşmekedir. Hipnoz yoluyla tedavi yapanlara hipnoterapist ya da hipnolog denilmektedir. Ancak herkes hipnozu yapamamaktadır. Bu işlemi yapabilmek için uzmanlaşmış olmak gerekmektedir. Hipnoterapistler özellikle psikoloji ve tıp alanında uzman kişilerdir.
Hipnozda özellikle 3 durum çok önemlidir. Bu durumları sayacak olursak;
-Bakış
-Söz
-Düşünce
-Bakış
-Söz
-Düşünce
Bakış, aşamasında hipnoterapistin uyku halini yani bilinçaltı durumunu oluşturabilmesi içinkullandığı yöntemlerden biridir. Bakış ile birlikte gözlerden çıkan manyetik etkiler kontrol altına alınmaktadır. Ayrıca manyetik etkiler bu şekilde düzenli ve sürekli devam etmektedir. Söz durumunda ise, hipnoterapist hastanın beynine sokmak istediği düşünceleri açıklar. Bu herhangi durum ya da olgu olabilir. Burada önemli olan hipnolog kişinin söylediği kelimelerin doğru seçilip seçilmeme durumudur. Düşünce yöntemi ile ise, hasta arzu edilen duruma doğru çekilmektedir. Bu durumun hastalar tarafından arzulanması sağlanmaktadır. Düşünce aşamasında konsantrasyon çok önemlidir.
Avusturyalı hipnolog F. Mesmer hipnoz yoluyla tedavi yapan ilk hekimlerden biridir. Mesmer hipnoz ile telkin yöntemlerini birleştirerek bazı histeriye bağlı hastalıklar iyileştirmiştir.Ayrıca felçli hastalıkları hipnoz yoluyla çözmeye çalışmıştır. Bu yöntemler ilk kez 19 yüzyılda uygulanmaya başlanmıştır.
Aynı zamanda Freud da hipnozu tedavi yöntemi olarak uygulamıştır. Ancak ilerleyen yıllarda hipnoz yönteminden vazgeçmiştir. Hipnoz yerine serbest çağrışım adı verilen benzer bir konu üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. Serbest çağrışım, bilincimizde bulunan her bilgiyi gerektiğinde hiçbir değişiklik yapmadan doğal olarak söyleyebilmektir.
Hipnoterepi tedavisi gören kişi bu süreçte hipnoterapistin etkisi altına girmektedir. Onun istek ve telkinlerini sanki kendisine aitmiş gibi algılamaktadır. Bu şekilde hipnoterapist bir çok şeyi hastasına yaptırabilmektedir. Ancak burada bilinmesi gereken diğer nokta hipnoterapistin gücünün sınırsız olmadığıdır. Hipnoz olan kişiler bazı istekleri yerine getirmemektedir.
Hipnozun Uygulanma Yöntemleri
Hipnoterapi tedavisinde birden fazla yöntem bulunmaktadır. Ancak herkesin bildiği yöntem hastanın hafiften sallanan nesneye bakması ve ona dikkatini yoğunlaştırmasıdır.Bu şekilde dikkatini yoğunlaştıran hasta transa geçmekte ve bilinçaltına inmektedir. Sadece sallanan nesneye dikkati yoğunlaştırmak yeterli değildir. Bu aşamadan sonra hipnoterapiste daha büyük görevler düşmektedir.Hipnoterapist bu noktada etkileyici bir sesle konuşmalı ve gerekli telkinleri vermelidir.
Hipnoterapi tedavisinde birden fazla yöntem bulunmaktadır. Ancak herkesin bildiği yöntem hastanın hafiften sallanan nesneye bakması ve ona dikkatini yoğunlaştırmasıdır.Bu şekilde dikkatini yoğunlaştıran hasta transa geçmekte ve bilinçaltına inmektedir. Sadece sallanan nesneye dikkati yoğunlaştırmak yeterli değildir. Bu aşamadan sonra hipnoterapiste daha büyük görevler düşmektedir.Hipnoterapist bu noktada etkileyici bir sesle konuşmalı ve gerekli telkinleri vermelidir.
Hipnoz yöntemiyle hastalar uykuya geçmektedir. Kimi hastalar derin uykuya geçerken kimisi ise daha hafif bir uykuya geçebilmektedir. Çünkü her insanın uygulanan hipnoterapiden etkileniş şekilleri farklıdır. Hipnotik uykunun en hafif noktasında kişide gevşeme meydana gelmektedir. Kişi kendisine söylenenleri hatırlayabilmektedir. Derin hipnozda ise bu durum farklıdır. Kişinin bilinci kapanmaktadır. Bilinçaltı pasif durumdan aktif bir duruma geçmektedir. Derin hipnoza geçen kişi hipnoz sonrasında hipnoz sırasındaki konuşmaları ve telkinleri hatırlayamamaktadır. İster hafif hipnoz ister ise ağır hipnoz durumu olsun her ikisinde de hasta hipnologun söylediği sözleri büyük oranda gerçekleştirmektedir.
Hipnoterapi İçin Bazı Şartlar
Hastanın yetenekleri ve yapısı: Hipnoz edilmek istenen kişinin zihin yapısı hipnoz olayını etkilemektedir.Ayrıca bazı yeteneklerden yoksun ruhsal çöküntüdeki kişiler hipnoz edilememektedir.
Hastanın yetenekleri ve yapısı: Hipnoz edilmek istenen kişinin zihin yapısı hipnoz olayını etkilemektedir.Ayrıca bazı yeteneklerden yoksun ruhsal çöküntüdeki kişiler hipnoz edilememektedir.
Hastanın yorgun olması: Bilindiği gibi hipnoz olayında kişinin sarf edeceği dikkat çok önemlidir. Özellikle sallanan nesne yönteminde tüm dikkatini bu nesneye yoğunlaştırmalıdır. Hastada o anda olabilecek yorgunluk hali dikkat dağınıklığına neden olabilmektedir.Bu da hipnoterapistin işin zorlaştırmaktadır.
Hastanın eğilimleri: Hastanın genel yetenek ve huylarıyla alakalı bir unsurdur. Kişide kendinirahat bırakan ve hipnoterapiste güevenen eğilimlerin olması gerekmektedir.
Hipnoterapide heycanlandırma durumu çok önemlidir. Hipnoterapide meydana gelebilecek aksaklıklarda kullanılır . Hipnotik durumun en gerçek nedeni çökmedir. Zihin halinin durması demektir.
Hipnotik Uyku ile Doğal Uykunu Farkı
Doğal uyku sırasında kişinin başka biriyle dolaylı ya da doğrudan birbağlantısı yoktur. Ancak hipnotik uykuda kişi ile hipnoterapist arasında bağ bulunmaktadır.Bu bağ sayesinde iletişim devam etmektedir. Ancak hipnotik uykudan doğal uykuya geçiş mümkündür. Hipnolog ilebağlantısı kopan kişi doğal uykuya geçebilmektedir.
Doğal uyku sırasında kişinin başka biriyle dolaylı ya da doğrudan bir
Hipnoterapistin Davranışları
Hipnoz esnasında hastaya ihtiyacı olduğu konularda telkinler verilmektedir. Örnek verecek olursak çok korkak ve çekingen olan kişiye uyandıktan sonra cesur ve girişken olacağı yönünde telkinleri verilir. Ve hipnoz tedavisi gerçekten başarılı olduysa bu hastanın buözelliği değişmektedir. Hipnozun uygulandığı birçok alan bulunamaktadır. Kişilerin kurtulamadığı tikler ya da bazı hastalık türlerinde hastadan hasta tikler yöntemiyle kurtulmaktadır.
Hipnoz esnasında hastaya ihtiyacı olduğu konularda telkinler verilmektedir. Örnek verecek olursak çok korkak ve çekingen olan kişiye uyandıktan sonra cesur ve girişken olacağı yönünde telkinleri verilir. Ve hipnoz tedavisi gerçekten başarılı olduysa bu hastanın bu
Hipnoterapist her zaman başarı olamayabilir. Öncelikle hastanın hipnoz olmak istemesi gerekmektedir. Şayet hasta hipnoz olmak istemesse hipnoz durumu gerçekleşmez. Hipnotik uykunun gerçekleşmeside hastaya bağlıdır. Hastanın bu durumu gerçekten istemesi gerekmektedir.
Hipnoz sırasında hastaya her istenilen yaptırılamamaktadır. Çünkü hasta yaptırılmak istenen şeye karşı eğilimli olmayabilir. Bu aşamada hasta zorlanırsa ya da aynı telkin sık sık verilirse hipnoz aşaması bozulabilir. Örnek olarak çok dindar olan bir kişinin hipnoz altına alındığını düşünelim. Bu kişiye hipnoterapist tarafından ısrarla alkol alması telkininde bulunulduğu taktirde telkini yerine gelmeyebilir. Çünkü, verilen telkinin gerçekleşmesi için hastanın doğal yaşantı tarzı, vücut yapısı,sosyal çevresi ve bir çok etken dikkate alınmalıdır.
Hipnoz genellikle ruhsal kökenli hastalıklarda kullanılmaktadır. Örnek olarak tikler, kekemelik, aşırı alkol kullanımı, sigara kullanımı, psikoljik sıkıntılar verilebilir. Hipnoz aynı zamanda başka hastalık türlerinde de kullanılmaktadır. Bunların başında obezite, astım ve alerjik cilt hastalıkları gelmektedir.
Hipnoz hastalıklarda sonra kişisel gelişim alanında da kullanılmaya başlanmıştır. Hipnozun motivasyonu arttırıcı bir özelliği vardır. Okul hayatında bazı derslerin daha iyi öğrenilmesi amacıyla hipnoz tedavisi uygulanabilmektedir. Günümüzde yabancı dil öğrenmek için yapılan hipnoterapi etkili olabilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder